Hz. Pir’in Huzurunda Yahudi ve Hristiyanların Müslüman Olması

Abdullah Cubbâî dedi ki: “Şeyh Muhyiddin Abdulkadir’den (ks) duydum: “Daha önce olduğum gibi şimdi de çöllerde ve kırlarda olmayı temenni ediyorum. Ben halkı görmezdim, halkta beni görmezdi.”
Yine dedi ki:
“Allah جل جلاله benden halkın menfaatini fayda ve yararını istedi. Böylece Yahudi ve Hristiyanlardan 500 kişiden fazlası elimde Müslüman oldu. İnsanların mallarını zorla alan yağmacı, eşkıya ve insanların yollarını kesip mallarını alan silahlı kimselerden, haydutlardan yüz bin kişiden fazlası elimde tövbe etti. Bu ise halka ulaşan büyük bir hayırdır.”

Şeyh Ömer, Keymânî dedi ki;
Şeyh Abdûlkadir’in Meclisi, yahudi ve hristiyan olup müslüman olandan, yol kesicilik, adam öldürme ve daha başka fesat işlerden tövbe edenlerden, itikadından dönen bazı Râfizî’ler ve diğer buna benzer kimselerden boş olmuyordu. Bir defasında ona bir rahip geldi ve onun huzurunda mecliste Müslüman olup insanlara: “Ben Yemen ahalisinden bir kimseyim. İslam gönlüme düştü de Müslüman olmak istedim ve Yemen ahalisinin en hayırlısı diye kanaat ettiğim kimseyi bulup onun eliyle Müslüman olmaya azmettim. Oturup bunu düşünmeye başlamıştım ki bana uyku bastırdı da uyudum. Rüyamda Meryem oğlu İsa’yı gördüm. Diyordu ki: “Ey insan Bağdat’a git ve Şeyh Abdûlkadir’in eliyle Müslüman ol. Muhakkak o bu zamanda yeryüzü ehlinin en hayırlısıdır” dedi.
Ravi dedi ki;
“Bir defasında Irak’a 13 Hristiyan kimse geldi ve Şeyh’in vaaz meclisinde Müslüman olup dediler ki; “Biz Mağrip tarafından gelip İslam’a girmek istedik. Kime yönelelim, kime gidelim de onun eliyle Müslüman olalım diye tereddüt ettik. Bize bir ses seslendi, sözünü işitiyor fakat kendisini göremiyorduk. Şöyle diyordu:
“Ey felah ehli kafile, Bağdat’a gidin ve Şeyh Abdûlkadir’in eliyle Müslüman olun. Onun yanında onun bereketiyle kalbinize konulacak yüksek derecedeki iman, onun dışındaki diğer insanların yanında kalbinize konmaz.”