Niçin bana bu kitabı okuttu
Hâlid Turhan Bey anlatır:
Abdülhakim Arvasi hazretlerinin bir gün ziyâretlerine gitmiştim. Kütüphânelerinden bir kitap çekip, bir yerini açıp bana
verdiler ve; “Buyurun, okuyun!” buyurdular. Arapça idi. Okumaya çalıştım. Yanlış
okuyunca düzeltirlerdi. Bir daha okuttular ve gene yanlışlarımı düzelttiler. Sonra;
“Türkçeye çevirin!” buyurdular. Takıldığım çok ibâreler oldu. Yardım ettiler, hattâ
kendileri tercüme ettiler. Bir daha okutup, bir daha tercüme ettirdiler. İyice anlamıştım.
Vefâtlarından yirmi sene kadar sonra, kütüphâne müdürlüğü için, Ankara’da imtihana
girdim. İmtihanda elime bir Arapça kitap verdiler ve bir yerini açıp, okuyun dediler. Bir de
ne göreyim, Abdülhakîm Efendinin verdiği kitap ve açtıkları sayfa değil mi? Okudum,
tercüme ettim. İmtihanı kazandım. Kütüphâne müdürü oldum. Ama imtihandan çıkınca,
Efendinin bu büyük ve açık kerâmetini görünce hüngür hüngür ağladım.