Duâ etmenin âdâbı
1- Abdest alıp, diz üstüne, kıbleye karşı oturup, elleri göğüs hizâsında ileri
uzatıp, avuçları semaya karşı açıp, Peygamberlere ve Evliyâya tevessül ederek,
Onların hatırları ve hurmetleri için istemeli, sonunda “Âmîn” demelidir. Herşeyden
önce, af ve mağfiret ve âfiyet için duâ etmelidir. Bunların hepsini ihtivâ eden çok
kıymetli duâ, “Allahümme rabbenâ âti-nâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhıreti
haseneten ve kı-nâ azâbennâr”dır.
Kendisi, ehli ve evladı için zararlı duâ yapmamalı. Hacetlere, dileklere
kavuşmak için, iki rekat namaz kılıp, sevabını din büyüklerinin ruhlarına
göndermeli, silsile-i aliyye denilen büyük âlimlerin ruhlarına hediye etmeli, bunların
hürmeti için diyerek duâ etmelidir!
2- Önce günahlara tevbe etmeli, istigfar okumalı, sadaka vermeli, hamd ve
salevat okumalı, duâyı üçten fazla söylemeli! İbni Mes’ud hazretleri, “ Resulullah
duâ ettiği zaman üç defa tekrarlardı.” buyurmuştur. Kabul olmadı diyerek ümit
kesmemeli, kabul olana kadar uzun zaman tekrar etmelidir!
4- Duâya, euzü besmele, Allahü teâlâya hamdü sena ve Resulüne salâtü
selam ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhane
Rabbiyel aliyyil alel vehhab” derdi. Allahü teâlâ, salevat-ı şerifeyi kabul eder.
Duânın sonunu da Allahü teâlâya hamdü sena ve Resulüne salâtü selam ile
bitirmelidir. Duânın başı ve sonu kabul olunca ortasının kabul olmaması
düşünülmez. Hadis-i şerifte, “Duâ ederken önce Allahü teâlâya hamd et, sonra
bana salevat getir, sonra duâ et!” buyuruldu.
5- Duâyı yalnız namazlardan sonra ve belli zamanlarda yapmamalı. Her
fırsatta duâ etmelidir! Bilhassa şerefli vakitleri ve şerefli halleri kaçırmamalıdır!
6 -Huzuru kalb ile duâ etmeli. Duâ ederken Allahü teâlâya sığınmalı yalnız
ona güvenmelidir.
7- Yalvararak korku ve ümit ile duâ etmelidir. Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde,
“Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarın. Doğrusu O aşırı gidenleri sevmez.
Allah’a korkarak ve umutla yalvarın. Doğrusu Allah’ın rahmeti iyilik edenlere
yakındır” buyurdu. (Araf 55-56)
“Onlar , hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize
yalvarırlardı.” (Enbiya 90) buyurumaktadır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Gâfil
olan kalb ile yapılan duâ makbûl değildir.”
Duâ, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalıdır. Duâyı yalnız namazlardan sonra
veya belli zamanlarda yapmak ve belli şeyleri ezberleyip, şiir okur gibi duâ etmek ,
uygun değildir, mekrûhdur.
Kalbim gâfil diyerek, duâyı terk de etmemelidir. Kalbine geleni duâ etmek,
ezberlediği duâyı okumakdan efdaldir. Yalnız, namazda okunacak duâları
ezberlemelidir. Vâ’ız, imâm, cemâ’ate öğretmek için, mesnûn olan duâları, sesle okur.
Cemâ’at de, sessiz tekrâr eder. Cemâ’at öğrenince, imâm da sessiz
okumalıdır. Sesle okuması bid’at olur.