Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

#kayseri Üstadımız Şeyh Ahmed El Kadiri Seyyid Buhaneddin Muhakkı-ı tirmizi türbesi Medih İlahi.

10 ay önce
339 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

Mutasavvıf, İslam Alimi ve düşünürü (Özbekistan /Tirmiz,1165 /1166 – Kayse­ri, 1244). Tam ismi Seyyid-i Sırdan Burhanu’l-Hak ve’d-Din Hüseyin Mu­hakkik Tirmizi’dir. İnsanların kalplerin­den geçen gizli sırları keşif yolu ile bildi­ğine inanıldığı için Horasan, Tirmiz, Buhara gibi şehirlerde kendisine “Seyyid-i Sırdan”(sırların efendisi) denil­di. Hakikatleri iyice araştırıp tetkik ettiği, ilimde taklidi bilgi düzeyini aşıp en üst dereceye ulaştığı için de “Muhakkık” (ha­kikati araştıran) unvanı verildi.

Döneminin dini ilimlerini tahsil etti ve kendisi şair olmasa da şiire karşı ilgi duy­du. Hakim Senai gibi sufi şairlerin şiirle­rine düşkündü. Ayrıca tıbbi bilgisine baş­ vurulan mümtaz bir kişiydi. İlim ve irfan tahsilinin önemli bölümünü Belh’te, Mevlana’nın babası Bahaeddin Veled‘in yanında tamamladı, hem zahir (müsbet) hem batın ilimleri tah­sil etti. Gençliğinin ilk çağlarında Bahaeddin Veled‘e intisap ederek ilk aşa­ mada kırk gün hizmetinde bulundu. Ta­savvufi kaynaklara göre velilik ve keşif adına elde ettiği her şeyi o kırk günlük hizmeti esnasında elde etti. Mürşidinin irşadıyla, birçok makam ve hallere erişti. Bahaeddin Veled’e intisap ettiği dönem­ de ağır nefis mücadeleleri geçirdi. Cezbe­li, dünyadan uzak ve manevi sarhoşluğu uyanıklığına galip bir dervişti.

Şeyhinin sohbet meclisindeki coşkunlu­ğu, bazen onu kendi kabına sığmaz hale getirince Şeyh Bahaeddin Veled,“Seyyid’i meclisten dışarı çıkarın da huzurumuz bozulmasın.” diye uyarmak zorunda kalırdı. Şeyhinin sesini işitince derhal cezbe halinden çıkar, ayakları yere basardı. Bahaeddin Veled’e mürid (bağlı) olduğu dönemde, yaşadığı cezbe hali sonucu on yılı aşkın bir süre tedirgin ve kararsız bir halde dolaştı. Bu kararsızlığına, eriştiği tecelli nurlarının çokluğu ve birbiri ardı­na gelen tasavvufi haller neden oldu. Çok ağır usullerle nefis mücadelesini sürdür­dü. Bu mücadele dönemi on iki yıl sürdü. Bunun ardından bir gün artık maksadın hasıl olduğuna, mücadeleyi bırakması gerektiğine dair ötelerden bir ses işitmesi üzerine dünyadan el etek çekmeyi bırak­tı.

Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.