Şeyh Ahmed El Kadiri’nin (k.s) Hayatı
KADİRİ TARİKATININ HİZMETKARI
ŞEYH AHMED EL KADİRİ ( URFA)
ŞEYH AHMET EL KADİRİ (RUHAVİ)’NİN
DOĞUMU VE YETİŞMESİ
Şeyh Ahmet 1973 yılında Şanlıurfa da doğdu. İlk
tahsilini urfa da yaptı.1993 yılına kadar çeşitli meslekler
ile iştigal etti.1994yılında vatani vazifesini bitirdi.1994
yılında klasik İslami ilimler üzerine tedrisata başladı.2001
yılında üstadı Seyda Muhammet Ali Ceylanpinari
hazretlerinden ilim icazetini hak etti. Bu tarihten 2007
yılında kadar İslami ilimler üzerine müderrislik etti.2007
yılının başlarında son dönemin büyük Kadiri üstadlarından
Alim-i Rabbani Arifibillah kerametler sahibi Seyyid
Ubeydullah Hüseyni ile tanıştı ve ondan Kadiri, Rıfai,
Halveti ve Nakşi Bendi kollarından icazet aldı.Bu zatın
silsilesi zamanın gavsı Seyyid Nureddin Birifkani’den (k.s)
gelen Kadiri koludur. Tasavvuf ilminde kendisi (Yazar)
Kadiri Rıfai, Halveti ve Nakşi Bendiye’den ders vermekte
ve irşad çalışmalarını Şanlıurfa’da Sürdürmektedir.
(Rahmetullahi Aleyh)
ŞEYH AHMED’İN SÜLÜK VE MÜCADELESİ
Babasının vefatından sonra şeyh Ahmed urfadan ayrılarak
Ceylan pınara ilim tahsili için gitti nakşibendi kadiri
şeyhlerinden şeyh muhammed alinin yanında hizmetine girdi
ve ondan ilim dersi aldı şeyh muhammed ali şeyh muhammed
nurullah el cezerinin halifesidir şeyh Ahmed Şeyh Muhammed
Ali’nin yanında tasavvuf ilmine ve seyri sülüge başladı ve şeyh
muhammed Ali’nin yanında hem talebelerin bakımını hem
müezzinliği hem misafirlerle ilgilenmeyi ve hemde şeyh’in
hizmetini görmeye devam etti bu hizmetini 12 yıl devam ettirdi
bu hizmetinin 7. Yılınında ilim tahsilini bitirerek ilim icazetini
aldı ilim icazetini aldıktan sonra müderrislik yapmaya
talebelere ders vermeye başladı ve ilim icazetini aldıktan sonra
40 günlük iki ayrı halvete girdi ve bu halvetlerin sonuncusunda
kendisine gerçek mürşidi gösterildi ve Şeyh Muhammed Ali
tarafından emanet gerçek sahibine teslim edildi bu kâramet şu
şekilde gerçekleşti Şeyh Ahmet el kadiri anlatıyor: ben Şeyh
hz.’lerine intisab etmezden evvel 40 günlük halvete girmiştim.
Halvetteyken bana aradığım mürşid-i kâmilin Şeyh
Ubeydullah(k.s) olduğu mana âleminde gösterildi. Ve ben
halvetten sonra Şeyh Ubeydullah(k.s) ‘ın kim ve nereli
olduğunu araştırmaya başladım. Kadiri tarikatına mensub
halife olan bir arkadaşımız bana aradığın şeyhin şu anda
Mardin’de olduğunu haber verdi. ben vakit geçirmeden
Mardin’e doğru hareket ettim. Bulunduğum yerden ayrılınca
keşfen Şeyh Ubeydullah(k.s)’ın haberi olmuş. Ben
Şeyh Ubeydullah(k.s)’ın bulunduğu binanın kapısına gelince
Şeyh Ubeydullah(k.s)’ın müridlerinin beni beklediğini
gördüm. Ve bana ismimle hitab ederek sen molla Ahmet misin
dediler. Ben şaşırarak: evet benim benim ismimi kim size
söyledi. Dedim onlar: Şeyh Ubeydullah(k.s) bize senin ismini
ve geldiğin yeri haber verdi ve beklememizi seni alıp yanına
götürmemizi emretti. Dediler. beni alıp Şeyh
Ubeydullah(k.s)’ın yanına götürdüler. Şeyh’de beni aynı
şekilde ismimle karşıladı. Ve bana tarikat ve icazet verdi.
vallahi ya Şeyh Ahmed ben dün akşam mana âleminde
Abdülkadir geylani’yi gördüm. Ve bana şeyh Ubeydullah yarın
senin yanına ceylanpınar’da emanet bıraktığımız Şeyh Ahmed
gelecek. O ta ezelden bizim hem evladımız hemde
müridimizdir. Onu sana emanet eyledik. Ona tarikatımızın
icazetini ver dedi ve Şeyh Ubeydullah (k.s) o cemaatin içinde
kalkıp benim alnımdan öptü. Ve sen bize pirimiz Abdülkadir
geylani’nin emanetisin dedi.
ŞEYH AHMED’İN (K.S) AHLAKI YAPISI
Şeyh Ahmed el-kadiri(k.s); ne uzun nede kısa
boyluydu, orta boylu geniş omuzlu, nur yüzü’nün rengi ya
beyaz yada al renkli olurdu. Sık sakallıydı ve genellikle
beyaz elbise giyer ve alim sınıfının sarığından takardı.daima
güler yüzlü, mütevazi ve alçak gönüllü biri olup onu
görenlerin kalbinde bir taht kurardı.sünnet-i seniyye’yi
yaşamaya dikkat eder. Şeriat çizgisinin dışına çıkmazdı.
Müritlerine sohbetlerinde alçak gönüllü olmayı edeble
yaşamayı ve hizmeti çokça tavsiye ederdi. Tasavvuf aşığı
yüksek ilim sahibi ve ilmiyle amel eden çok büyük bir üstad
idi. İlme önem veren ve ilimle yaşamayı tavsiye eden
tasavvufu ve sünnet-i seniyye’yi bir arada yaşayan ve
sohbetlerinde de her zaman bunu dile getiren büyük bir
kadiri üstadıdır.müritlerinin vuslat(ihsan makamına) ermesi
için onları halvet, uzlet riyazet ve nefisle mücadele yoluna
sevkederdi.Tam bir Gavs-ul azam Abdulkadir geylani(k.s)
aşığı olmakla birlikte onun çizmiş olduğu tasavvuf ve tarikat
yolunda yaşayan ve müritlerine o yol üzerinde yaşamaya
teşvik eden mübarek bir zattır.
ŞEYH UBEYDULLAH HAZRETLERİ HARRAN’DA
VERDİGİ VAAZDA ŞÖYLE BUYURDU
Bizim yolumuzun temel dayanağı Kur’an ve Sünnet’tir.
Yaptığımız bütün hizmetler bizzat Hz. RESULALLAH (sav)
ve ŞEYH ABDULKADİR GEYLANİ Hazretlerinin istekleri
doğrultusundadır. Nitekim bu manevi yolda yetki verdigimiz
Şeyh Ahmet Efendi’nin icazetini istihare yoluyla bizzat Hz.
RESULALLAH (sav) tarafından verilmiştir.
Kadiri, Rifai, Halveti, Nakşibendi yoluyla ALLAH (cc) ve
Hz. RESULALLAH (sav) ile dost olmak isteyenler gerek ders
alacak ve gerekse bu feyz ve himmet dolu dergahlarımızda
halvet’e girerek nasiplene bilirler.