Abdülkadir Geylani Hazretlerinin Vasiyeti
Gavs’ul A’zam’ın oğlu Hz. Şeyh Abdurrezzak, babasına sormuş olduğu bir soru üzerine, babasının ona vasiyet (öğüt) niteliğindeki cevabı:
“Bilmiş ol ki, ey oğlum! (Allah جل جلاله bizi de seni de ve bütün müslümanları da başarılı kılsın, âmin!) Önce Allah جل جلاله‘tan gerektiği gibi korkmanı, O’na itaat etmeni, O’nun şeriatına sarılmanı ve çizmiş olduğu sınırları korumanı, (helal ve haramı bilip korumanı) vasiyet ederim oğlum!
Bilmiş ol ki, (Allah-u Teâla جل جلاله bizi de, seni de, bütün müslümanları da başarılı kılsın! )Bizim bu tarikatımız şu esaslar üzerine kurulmuştur:
a) Allah’ın kitabı
b) Resulullah’ın صلى الله عليه وسلم sünnet-i seniyesi
c) Gönül selameti
d) El cömertliği
e) Hayrı çoğaltıp yaygın hale getirmek
f) Eziyet ve cefa etmemek, kimseyi incitmemek
g) Müslüman kardeşlerimizin bir takım yanılma, kayma gibi kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek.
Oğlum! Sana fakirliği hoş karşılamanı tavsiye ederim. Zira bizim fakirlikten kastımız daha başkadır. O (fakirlik), Şeyhlere saygıyı elden bırakmamaktır, aynı zamanda aza kanaat edip fakirliğe katlanmaktır. Şeyhlerin saygı değerliliklerinin korunması, halk ile güzel anlaşıp kaynaşma yollarını, kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesini sağlar. Fakirlik bir bakıma, küçüklere öğüt vermek, büyükler için hayırhah olmaktır. Kin ve düşmanlığı terk et. Ancak Allah جل جلاله için, dinî hususlardan dolayı birini sevmek ya da birine düşman olmak müstesna.
Oğlum! Bilmiş ol ki (Allah bizi de, seni de başarılı kılsın!) Fakirliğin hakikati, senin yaratılışta bir benzerin olan kimseden müstağni (muhtaç olmamandır) kalmandır. Zenginliğin hakikati de, yine seni yaratılışta bir benzerin olan kimseden müstağni kalmandır. Şüphesiz ki tasavvuf bir haldir, kıyl-ü kaal ile uğraşan kimse için böyle bir hal düşünülemez. Bununla beraber sen bir fakir gördüğün zaman ona ilim ile hitap etme, yani hemen ilimle başlama, merhamet ve şefkatle başla. Çünkü ilk karşılaşmada ilim onu
kaçırıp yabanileştirir. Fakat merhamet ve şefkat bunun aksine onu ehlileştirip yaklaştırır.
Oğlum! Yine bilmiş ol ki; (Allah bizi de seni de, bütün müslümanları da başarılı kılsın!) Tasavvuf sekiz haslet üzerine kuruludur:
1. Gönülden gelen bir cömertlik,
2. Allah’ın takdirine razı olmak,
3. Kaza ve belaya sabretmek, hayırlı işleri yaparken tahammüllü olmak,
4. Kendini Allah’dan başkasıyla garip saymak, asıl gurbetin Allah’tan uzak kalındığı zamanlar başladığını bilmek,
5. Manevi işarete kapı açmak,
6. Kaba yünden ma’mul elbise giyinmek,
7. Yeryüzünde taat-ü ibadet için gezip dolaşmak,
8. Fakirliği benimsemek.
Gönülden gelen cömertlik; İbrahim Peygamberin özelliğindendir. İlahi takdire razı olmak; İshak Peygamberin özelliğindendir. Sabır; Eyyûb Peygamberin özelliğindendir. Manevi işarete kapı açmak; Zekeriya Peygamberin özelliğindendir. Gurbet; Yusuf Peygamberin özelliğindendir. Kaba yünden ma’mul elbise giymek; Yahya Peygamberin özelliğindendir. Taat için gezip dolaşmak; İsa peygamberin özelliğindendir. Fakirliği benimsemek; Allah’ın Nebisi Resulü Sevgilimiz Efendimiz şefaatçimiz Muhammed Mustafa’nın صلى الله عليه وسلم özelliklerindendir.(Allah onu çok mükerrem kılsın, çok saygı değer kılsın!)
Oğlum! Zenginlerle izzet ve şerefini koruyarak: fakirlerle de alçak gönüllüğü ifade ederek görüşüp arkadaşlık et. Her işinde ihlastan yana ol. İhlas, halkın işlediğin amele bakıp bakmadığını unutmandır. Allah’ın da devamlı suretle o iş ve ameli gördüğünü hatırından çıkarmamandır.
Sebepler konusunda Allah جل جلاله’ı suçlama, her halinde Allah’a جل جلاله yönelip dayanmakla sükûnet bul! Aranızda yakınlığı, sevgiyi ve sadakati vesile sayarak kendi ihtiyacını kendin bulup meydana getirmeyi bırakıp insanlardan birine güvenip tembelliği benimseme.
Fakirlere şu üç hususu gözeterek hizmette kusur etme;
a) Onlara karşı her zaman alçak gönüllü ol ve görün.
b) Güzel ahlakın örneklerini göstermeyi unutma.
c) Nefsini her türlü kir ve pastan temizleyip berraklaştır.
Nefsini öldür ki, hayat bulasın. Halk arasında Allah جل جلاله’a yakın olanı, ahlak cihetiyle en güzel ve en geniş olanıdır. Amellerin en üstünü, sırra riayet edip kulluk konusunda Allah’tan جل جلاله başkasına iltifat etmemektir.
Fakirlerle birlikte olduğun zaman onlara sabrı, birde hakkı tavsiye et! Dünyadan sana iki şey yeter: Fakirlerle sohbet, büyüğe hürmet.
Bilmiş ol ki oğlum! Fakir, Allah’tan başka hiçbir şeyle zengin olmayandır. Oğlum! Senden aşağı olanlara saldırman zayıflığın alametidir. Kendinden üstün kimselere saldırman ise böbürlenmenin işaretidir.
Şüphesiz ki fakr ile tasavvuf ikisi de çok ciddi kavramlardır; sakın onlara ciddi olmayan şeyleri karıştırma.
İşte bu; benim sana olan, vasiyetimdir. Aynı zamanda duyabilecek durumda olan müritlerime de vasiyetimdir. Allah, müritlerimin sayısını çoğaltsın. Allah seni de bizi de belirttiğim ve açıkladığım hususlarda başarılı kılsın; bizi Selef-i Salihîn yolunda yürüyen ve onların izini takip eden kullarından eylesin! Duamızı; Efendimiz, Peygamberimiz, Şefaatçimiz Muhammed Mustafa’nın صلى الله عليه وسلم hürmetine kabul buyursun. (Âmin!)
Peygamberimize onun hanedanına ve ashabına çokça Salat-u Selâm olsun ve kıyamete kadar devam etsin. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a aittir (mahsustur).