Hz.Abdülkadir Geylani’nin Hallac-ı Mansur Hakkındaki Düşüncesi
Hz. Pir’in Hallac-ı Mansur Hakkındaki Düşüncesi
Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks), onun hakkındaki düşüncelerini edebî cümlelerle şöyle ifade eder:
“Bazı ariflerin akıl kuşu, suret ağacı yuvasından uçtu. Meleklerin saflarını yararak gökyüzüne yükseldi. O, sultanın şahinlerinden bir şahindi. Ama gözleri “insan zayıf yaratılmıştır” bağıyla bağlıydı. Gökyüzünde aradığı avı bulamadı. Ta ki, kendisine bir av belirdi de “Rabbimi gördüm!” dedi. Matlubunun “Yüzünü çevirdiğin her tarafı Allah’ın جل جلاله vechi kaplamıştır” sözleriyle, onun hayranlığı daha da ziyadeleşti. Sonra da yeryüzüne düşüverdi. O, denizin derinliklerinde, ateşten daha değerli olanı aradı. Akıl gözüyle (eşyaya) baktı. Eserden başka bir şey müşahede edemeyince, tefekkür etti ve iki âlemde de mahbubundan başka matlup bulamadı. Bunun üzerine coştu. Kalbinin sarhoş lisanıyla “Ene’l-Hak” dedi. Beşere yakışmayan bir beste okudu. Varlık bahçesinde sarardı gitti. Sırrında ona şöyle seslenildi:
“Ey Hallâc! Sen kuvvetine güvendin. Bugün bütün ariflere niyabeten de ki: Ey Muhammed! Hakikatin sultanı sensin. Sen, öyle bir insansın ki, varlık (vucüd) senin marifet kapının eşiğine göre tayin olunmuştur. Ariflerin boyunları senin celâlet ateşinde bükülür. Bütün yaratılmış, alnını orada secdeye koyar.”
Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks), onun bu tavrının kendisine ters düşen şeriat tarafından yargılandığını, çünkü tarikatı muhafazanın, şeriatın emirlerini ikame etmekle mümkün olacağını belirterek, Hallâc’a şöyle seslenir: “Şimdi, vücud kafesine gir, izzet yolundan ayrıl, varlık zilletine geri dön. Sonunda, şeriat makası gelir ve dava uğrunda fazla uzayan bu kanadı budar.”
Hz.Pir Abdûlkadir Geylani (ks)’ye göre Hallâc tökezlemiş, ayağı kaymıştı. Çünkü zamanında elinden tutacak, ona manevi yolculuğun tehlikelerini gösterecek birisini bulamamıştı. Onun zamanında yaşasaydı, Hallâc bu hallere düşmezdi. Onun elinden tutar, kurtarırdı.