Hz. Pir’in Vaaza Başlaması
Ebu Said El- Muharrimî’nin “Bab’ül – Ezc” denilen bir yerde medresesi vardı. Sonraları bu medrese, Şeyh Abdûlkadir’e verildi. Şeyh Abdûlkadir Geylani (ks) orada ders vermeye başladı. Halkı irşâd ve tenvir etmeye devam etti. Vaaza başlamasında Yusuf Hemedani’nin teşvikleri onu bu konuda cesaretlendirmiştir. Kendisi vaaza nasıl başladığını şöyle anlatır:
“Hemedan’dan kendisine Yusuf El-Hemedani denilen bir adam geldi. Ona kutup deniyordu. Medreseye konuk oldu. Oraya gittim fakat onu göremedim. Bana kendisinin bodrumda olduğu söylendi. Hemen oraya indim. Beni görünce ayağa kalktı. Beni yanına oturttu. Ahvalimi bana izah etti, müşkilatımı halletti. Sonra bana insanlara konuşmamı söyledi. Ben ise ona, acemli olduğumu, Bağdat’ın fasihleri gibi konuşamayacağımı bildirdim. Bunun üzerine şunları söyledi:
“Sen fıkhı, fıkıh usulünü, hilafı, nahvi, lügatı ve Kuran’ın tefsirini iyice öğrendin. O halde sohbet sana neden uygun düşmeyecekmiş? Kürsüye çık ve konuş! Ben sende hurma olacak bir tohum, bir kök görüyorum!”
Bunun üzerine Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks) sohbete başladı, o unutulmayacak ve kıyamete kadar insanlara yol gösterecek nasihatları insanlara tebliğ etmeye adım attı.
Önceleri, vaazlarını dinlemeye çok az kişi geliyordu. Şöhreti kısa zamanda yayıldı. Meclisleri insanlarla dolmaya başladı.