YOLCU SEFERİ NAMAZI
YOLCU SEFERİ NAMAZI
İbâdetle İlgili Hükümleri Değiştiren Yolculuk
İbâdetle ilgili hükümlerin değişmesine sebep olan en az yolculuk müddeti, yılın en kısa günleriyle ve
dinlenerek orta yürüyüşle en az üç gün süren bir yolculuktur. Orta hızdaki bir yürüyüşle deve yürüyüşü,
karadaki yaya yürüyüşü ve dağda muadil olan yürüyüş kasdolunmaktadır. Deniz yolculuğunda ise orta karar bir seyir için mutedil bir rüzgârda alınan mesafe esastır.
Namazı Kısaltma
Yolculuğa niyetlenenler, günah ve isyan mahiyetinde olan bir iş için de olsa ikâmet ettiği mahallin evlerinden ve bu evlerin devamı sayılan uzantılarından ayrılınca dört rek’atlı
farz namazları kısaltırlar. Eğer ikâmet edilen bu mahal ile uzantıları birbirlerinden ekim ve dikim sahalarıyla ayrılıyor veya bu iki yer arasında üç yüz ilâ dört yüz adımlık bir mesafe bulunuyor ise, namazı kısaltmak için ikâmet edilen bu mahallin uzantılarını geçme şartı ortadan kalkar.
Uzantı, hayvanları sürmek ve koşuşturmak, Ölüleri defnetmek gibi belde halkının yararlanması için ayrılmış yerlerdir.
Yolculuğa Niyetin Doğru Olmasının Şartları
Yolculuğa niyetin doğru olabilmesi için vereceği hüküm ve kararlarda müstakil ve hür olmak, erginlik çağında bulunmak ve yolculuk müddetinin üç günden az olmaması olmak üzere üç şartı vardır.
İkâmet edilen yerin yerleşim mahallini henüz geçmeyenler; yahut henüz erginlik çağına gelmeyen çocuklardan, yahut da, yolculuğa niyet etmeyen kocalarının yanındaki kadınlardan, efendilerinin yanındaki kölelerden, komutanlarının yanındaki askerlerden (yani âmiri yolculuğa niyet etmeyenlerden), yahut üç günden az bir müddet için niyet etmiş bulunan şahıslardan bu mahalli geçenler namazlarını kısaltmazlar, ikâmet ve yolculukta emir altında bulunanların değil, eğer biliniyorsa, âmir olan asıl şahısların niyeti esas alınır. Diğer görüşler içinde en doğrusu budur.
Namazı Kısaltmanın Hükmü
Namazı kısaltmak bize göre azimettir. Yolcu olanların birinci tahiyyâta oturduktan sonra namazlarını
dörde tamamlamaları kerahetle caizdir. Aksi halde yani ikinci tahiyyâta oturmadan dörde tamamlamaları
doğru olmaz. Ancak üçüncü rek’ata kalkınca, mukîm olmaya niyet edildiği takdirde kılınan dört rek’atlı namaz caiz olur.
Namazı Kısaltma Süresi
Yolcu, ikâmet ettiği kendi beldesine yahut on beş gün kalmaya niyet ettiği beldeye, köye varıncaya kadar
namazını kısa kılmaya devam eder. Aynı şekilde, on beş günden daha az bir müddet için kalmaya niyet ettiği veya hiç niyet etmeden yıllarca ikâmet ettiği bir yerde de namazını kısa kılar.
Ne Zaman İkâmete Niyet Doğru Olmaz
Hangisinde kalacağını tayin etmeden iki beldede ikâmet etmeye niyet etmek, göçebe olmayanların çölde kalmaya, askerlerimizin dâr-ı harbde ve Müslüman devlet reisine başkaldıran âsilerin muhasarası altında bulunan İslâm topraklarında ikâmete niyet etmeleri doğru olmaz.
Yolcunun Mukîme ve Mukîmin Yolcuya Uyması
Vakit içinde yolcular mukîm olanlara uyabilirler ve namlarını da dörde tamamlarlar. Vakit çıktıktan sonra uymaları doğru olmaz. Aksine mukîm olanların, gerek vaktin içinde ve gerekse vakit çıktıktan sonra (yolcu olanlara uymaları) caizdir. İmamın, “Namazınızı tamamlayınız, çünkü ben yolcuyum” demesi menduptur. Bunu namaza başlamadan söylemesi daha uygun dur. Mukîm olanlar, yolcu olan imamlarından ayrıldıktan sonra dörde tamamlamak üzere kılacakları rek’atlar da herhangi bir sure okumazlar. İleri sürülen görüşler içinde en doğrusu budur.
Yolculukta Kılınmayan Namazların Kazası
Yolculukta kılınamayan namazlar iki, mukîm iken kılmayan namazlar ise dört rek’at olarak kaza edilir. Bu hususta yolcunun ve mukîm olan kimsenin vaktin sonundaki (durumları) göz önünle bulundurulur.