HZ.ŞA’YÂ ALEYHiSSELÂM
HZ.ŞA’YÂ ALEYHiSSELÂM
isrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden olup Mûsâ aleyhisselâmın dînini yaymak ve Tevrât’ın hükümlerini bildirmek üzere vazîfelendirilmiştir. Babası Emus veya Emsiya’dır. Mûsâ aleyhisselâm zamânından beri çok mâcerâlı ve karışık bir hayat yaşayan ve dinlerinde sebât göstermeyen isrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâmın getirdiği hak dinden tamâmen ayrıldılar. Kendilerine göre sapık bir yol tuttular. Allahü teâlâ, şa’yâ aleyhisselâmı peygamber olarak vazîfelendirdi. isrâiloğullarını hak yola dâvet etti. Îsâ aleyhisselâmla son peygamber olan Muhammed aleyhisselâmın geleceklerini müjdeledi. Peygamber Efendimizle ilgili şa’ya aleyhisselam kavmine şöyle dedi: Allahü teala bana şöyle vahyetti: Ben ümmi bir peygamber gönderece- ğim. O, kaba ve sert değildir. Kötü ve sert söz söylemez. Ben O’na istikamet vereceğim. Her üstün ahlakı bahsedeceğim. Vekarı ona libas (örtü) yapacağım. Kalbini takva ile dolduracağım. Düşüncesini hikmet, vefa ve doğruluğu O’na tabiat, huy yapacağım. Hidayeti O’na rehber kılacağım. Milletini islam ismini Ahmed yapacağım. Düşkünlükten sonra O’nunla yükselteceğim. Darlıktan sonra O’nunla zenginleştirece- ğim. Tefrikadan sonra O’nunla birleştireceğim. Benim vahdaniyetimi bildirmek ve bana iman etmek için emr-i maruf ve nehy-i münker yani iyiliği emredip kötülükten sakındırma yapacaklar. Benim için namaz kılacaklar, benim yolumda saf tutup cihad edecekler. Benim rızama kavuşmak için mallarını ve diyarlarını terk edecekler. Bu benim bir ihsanımdır. Dilediğime veririm. isrâiloğullarının başında Sudika isimli bir hükümdâr bulunuyordu. Bu hükümdârın zamânında isrâiloğulları, Bâbil Meliki Senharib’in zulmüne mâruz kaldı. Sâlih bir kimse olan Sudika, Allahü teâlâya yalvarıp isrâiloğullarının zulümden kurtulması için duâ etti. Allahü teâlâ şa’yâ aleyhisselâma vahyedip melikin duâsını kabul ettiğini, düş- mandan koruyacağını bildirdi. şa’yâ aleyhisselâm, bu durumu Sudika’ya haber verince, Sudika çok sevinip şükür secdesine kapandı. Allahü teâlâ, Bâbil Meliki Senharib’in ordusunu helâk etti. Melik Sudika sağ kalan Senharib’i ve yakın adamlarını yakalattı. Senharib’in yanındakilerden birisi de oğlu Buhtunnasar idi. Sudika bunları bir müddet hapsettikten sonra, şa’yâ aleyhisselâmın tebliğine uyarak hepsini serbest bırakıp, memleketlerine gönderdi. Bâbil hükümdârı Senharib ölünce yerine oğlu Buhtunnasar geçti. isrâilo ğulları hükümdârı Sudika vefât edince, isrâiloğulları arasında saltanat kavgaları ve karışıklıklar ortaya çıktı. Onlar böyle azmaktayken, şa’yâ aleyhisselâm dâimâ nasîhat etti. Fakat onu dinleyen olmadı. isrâiloğulları şa’yâ aleyhisselâmın nasîhatlerini dinlemedikleri gibi, ona iyice düşman oldular. Öldürmek için onun üzerine hücûm ettiler. şa’yâ aleyhisselâm onların arasından ayrılıp uzaklaştı. Yolda bir ağaç yarılıp açıldı. Bu ağacın kovuğuna girip gizlendi. Ağaç kapandı. Fakat eteğinden bir parça dışarıda kaldı. Onu tâkip eden isrâiloğulları, bunun farkına vardılar. şa’yâ aleyhisselâmı şehit ettiler. Böylece, büyük bir felâkete düştüler. Daha sonraki yıllarda Bâbil hü- kümdârı Buhtunnasar tarafından yurtları istilâ edildi. Bir kısmı kılıçtan geçirildi, bir kısmı da esir edildi.